13 Temmuz 2013 Cumartesi

İsmet Özel hakkında

Formspring'de sorulmuştu; "İsmet Özel'i neden sevmiyorsun?" Neden böyle bir soru sorulduğunu anlamadım. Hiçbir zaman sevmeyen birisi gibi bir kelâm etmedim. Bu soruya karşılık dedim ki;

Sevmiyor değilim. Müspet veya menfî bir duygu beslemiyorum. Çok iyi bir şair olabilir ama öyle kalsaydı keşke... Mütefekkir midir? Evet düşünüyor... Fikir sancısı çekiyor mu? Bir sancı çektiği kesin...

Bir arkadaşım onun hakkında "Bence hepimizle dalga geçiyor, hatta kendisiyle bile..." demişti.

Bu kadar tepki almasının sebebi de yazdığı şiirler ve makaleler değil de yaptığı açıklamalar oluyor.

Mavi Marmara'nın bir İsrail projesi olduğunu iddia etti.

Radikal gazetesinde Ezgi Başaran'a verdiği röportajda; -güya- antiemperyalist, antiAmerikancı bir bakış açısıyla Ergenekon operasyonunu kastederek "ordudaki değişimi Akp değil Pentagon yapıyor" diyerek neredeyse Ergenekoncu askerleri savunma noktasına geldi.

Arap Baharı'nı kastederek; "Ortadoğu'da iyi şeyler oluyor diyen kafir olur." demekle kalmadı, geçenlerde de "Dünyayı Amerika yönetiyor diyen dinden çıkmıştır" diyerek tekfirde depara kalktı. Din bile değil, siyasi içtihatlarla dahi onu bunu tekfir eden bir insan aslında din ile mükellef değildir zira akıl nâmına bir şey aramak mantıklı olmaz.

Komünist mi, İslamcı mı, Türkçü mü, Turancı mı belli değil.

"Netice-i kelâm, ben ömrümüm hiçbir döneminde “solcu” olmadım. Bilakis ömrümün her döneminde hem solcuları, hem de sağcıları istihfâf ettim ve giderek onlardan istikrâh ettim. Memleketimin sosyalist bir dönüşüm geçirmesi uğruna elinden gelenin tümünü vakfeden bir Türk milliyetçisi olarak yaşadım. Mensub olduğum ümmetin hayrını dünyevi yaftalar hesabına zedeleme düşüklüğü göstermeyişimle kazandığım komünizan itibar hidayete ermeme vesile oldu." diyen bir adamın ancak kafası karışık olabilir.

İsmet Özel ve Kadir Mısıroğlu yaşı kemâle ermiş kişilikler. İstiyorlar ki; âkil adam, ombudsman itibarı görsünler ve ülkenin kritik konularında kendilerine danışılsın. Fakat etraflarında 15-20 gençten başkasını göremeyince, ilmî enâniyetin de vermiş olduğu bir sinirle bu tür yazılar yazıp açıklamalar yapabiliyorlar. Tabi ilmî enâniyetleri bununla kalmayıp, muâsırlarını da tahkir boyutuna ulaşabiliyor.

Geçenlerde "Nazarımda bin tane İsmet Özel, bir tane Abdullah Aymaz yapmaz" demiştim. Bunu sırf laf olsun diye söylemedim. Bugüne kadar fikirleri uğruna ortaya hangi aksiyonu koyabilmişler? Aksiyon koyamadıkları için reaksiyon göstermekten başka neye yaramışlar? Hem İsmet Özel hem Kadir Mısıroğlu'nun etrafında bir kaç gençten başka kimseyi göremiyoruz. Halbuki Özel çok iyi yazar, Mısıroğlu da çok iyi hatiptir. Neden yığınları peşlerinden sürükleyemediklerini, kendi iç muhasebelerine havale etmek gerekir.

Keşke İsmet Özel sadece şair, Kadir Mısıroğlu da sadece tarihçi olarak kalsaydı. Ya da keşke izzet-i nefsini ayaklar altına alıp, hiç ihtiyacı olmadığı halde onlara kollarını açıp "sen de gel" diyebilenin umman gönlü gibi gönülleri olsaydı. Belki o zaman daha çok severdik... Belki o zaman atlarının su içtiği ırmaklar hayırla yâd ederdi onları. (Bak İsmet Özel gibi bitirdim)

1 yorum:

article dedi ki...

ismet özelle, kadir gevendesini beraber sınıflaman yanlış