1 Temmuz 2013 Pazartesi

Hac terkedildi âlem-i İslâm bölündü

Osmanlı imparatorluğunun yıkılmaya yüz tutmasıyla ve yıkılmasıyla gerçekleşen âlem-i İslam'da bir bölünme baş göstermiştir. Osmanlı'nın hasta bir adam olması ve emperyalizmle güçlenen Avrupa devletlerinin sömürüleri, İngiltere'den yükselen küfür yelleri ve Siyonizm hareketleri bunlara bir sebeptir.
Lâkin bunların hepsi zâhirî sebeplerdir.
Bunun bir de bâtınî sebepleri vardır, olmalıdır.
Mâdem "Allah indinde hak din islamdır..."(Âl-i imran; 19) o zaman Allah neden islam devletlerinin mağlup olmasına izin vermiştir? İslam olamadıkları için mi? Olabilir. Bir çok sebebi sayılabilir. Bunun elbet bir hikmeti olması lazımdır.
Bu sebeplerden veya hikmetlerden bir tanesini, belki de en önemlisini Bediüzzaman hazretleri Hacc ibadetinin terkine bağlamıştır.

"Rüya hacda sükût etti. Çünkü, haccın ve ondaki hikmetin ihmali, musibeti değil, gazap ve kahrı celb etti. Cezası da keffâretü'z-zünub değil, kessâretü'z-zünub oldu. Haccın bahusus taarrüfle tevhid-i efkârı, teavünle teşrik-i mesaiyi tazammun eden içindeki siyaset-i âliye-i İslâmiye ve maslahat-ı vâsia-i içtimaiyenin ihmalidir ki, düşmana milyonlarla İslâmı, İslâm aleyhinde istihdama zemin ihzar etti.

İşte Hint, düşman zannederek, halbuki pederini öldürmüş, başında oturmuş bağırıyor.

İşte Tatar, Kafkas, öldürülmesine yardım ettiği şahıs, biçare valideleri olduğunu, "ba'de harabi'l-Basra" anlıyor. Ayak ucunda ağlıyorlar.

İşte Arap, yanlışlıkla kahraman kardeşini öldürüp, hayretinden ağlamayı da bilmiyor.

İşte Afrika, biraderini tanımayarak öldürdü, şimdi vâveylâ ediyor.

İşte âlem-i İslâm, bayraktar oğlunu gafletle bilmeyerek öldürmesine yardım etti, valide gibi saçlarını çekip âh ü fîzar ediyor.

Milyonlarla ehl-i İslâm, hayr-ı mahz olan sefer-i hacca şedd-i rahl etmek yerine, şerr-i mahz olan düşman bayrağı altında dünyada uzun seyahatlar ettirildi. "

Haccı terketmek, diğer ibadetleri terketmek gibi başımıza musibet getirmedi, gazap ve kahır getirdi. Bazı musibetler günahları döker ama bu terk ve bu musibet günahların çoğalmasına neden oldu. Çünkü hac ibadeti terkedilince cemaat arasında vahdet bozulur, vahdet bozulunca şeytan devreye girer araya nifak sokar, sonra bizi birbirimize vurdurur, müslüman müslümana vurunca her iki tarafın da günahları çoğalır. Hacc'da müslüman dünyası bir nevi istişare eder, birbirlerini tanır, birbirlerinin tecrübelerinden istifade eder ve fikir birliği oluşur. Herkes birbirini tanıdıktan ve fikir birliği oluşturduktan sonra, "siz bunu yapın, biz bunu yapalım" diye aralarında mesai tanzimi yaparlar. Hem orada bütün islam dünyasının idarecileri bir araya gelir, âlî bir siyaset, yüce ve yüksek bir idare meydana getirmek için çalışırlar. İşte bu önemli farz terkedilince düşmana, İslam alemine karşı çalışma ortamı hazırlanır.

Hacc terkedildi, birbirimizden koptuk, kimse kimseyi tanımadı. 1. dünya savaşından sonra sonuç;

Hintliler düşman zannetti babasını öldürdüğünü anladı ve oturup ağladı ve hâlâ ağlıyor ama nâfile...

Tatar ve Kafkas, annelerinin öldürülmesine yardım etti, "Basra harab olduktan sonra" yani iş işten geçtikten sonra anladı, oturup ağladı. Nâfile...

Arap yanlışlıkla kahraman kardeşini öldürdü, hâlâ anlamadılar ağlamasını bile bilmiyorlar, rahatları yerinde zira...

Afrika kardeşini tanımadı öldürdü, şimdi başına gelen musibetlerden ağlayıp inliyor.

İslam âlemi bayraktar oğlu Osmanlı'nın öldürülmesine yardım etti, şimdi bir şehit anası gibi saçlarını çekip, ağıtlar getiriyor.


Milyonlarca müslüman, tam bir hayır olan hac ibadeti için yollara düşmedi, her yönüyle bir belâ olan düşman bayrağı altında dünyada boşu boşuna dolaştı ve dolaşıyor...

Hiç yorum yok: