30 Eylül 2011 Cuma

Roni Margulies'den inciler

12 Eylül 2010 Anayasa referandumu için İzmir'de düzenlenen "Yetmez ama evet" sempozyumuna katılmıştım. Ferhat Kentel'in konuşması sırasında Ödp'li bir dingil sahneye fırlayıp konuşmacılara yeşil boya fırlatmıştı. Olaydan sonra konuşma sırası Taraf gazetesi yazarı Roni Margulies'e gelmişti. Roni öyle bir konuşma yaptı ki sürekli kahkahalar ve alkışlarla kesildi. Noktasına virgülüne dokunmadan o konuşmayı paylaşıyorum;

"Şimdi bana yeşil boya attılar tabi sosyalist olduğum için ama Abdurrahman (Dilipak) beye de kızıl boya atacaklar. (Alkışlar)
Bana boya atan bu hıyarağası devrimi Mustafa Kemal'den öğrenmiş. Ben ise Marx'tan öğrendim.

Sen bu hareketi yaparak koruyorsun demektir devrimi, bunun başka bir mantığını ben bilmiyorum. Koruyor, sol olduğunu "devrimcileeaarr!" diye bağıra bağıra mevcut anayasayı dolayısıyla mevcut sistemi koruyor ve bizim gibi (Abdurrahman beyi tenzih ederek söylüyorum çünkü o mürteci:) biz geri kalanlarımız da liboş, o arkadaş da devrimci... Böyle bir manyaklık ancak Türkiye'de olur arkadaşlar. (Alkışlar)

Bugün Türk solunun hemen hemen hepsi; Ödp, Emep, Tkp, Halk evleri gibi örgütlerin tümü Kemalist'tir, solcu değildir, sol olmakla alakası yoktur, mevcut devleti koruyan örgütlerdir.

Öte yandan öyle bir devletten söz ediyoruz ki; yaptığı her şeyi 1923'ten başlayarak, halk adına, ilericilik adına, aydınlanma adına, modernleşme adına, muasır medeniyet seviyesine çıkma adına, antiemperyalizm adına yapmış. Ve bunu yaparken elinde bir halk var. Modernleşecek olan bu halk... Kendisi zaten modern, Mahmut Esat Bozkurt çok modern bir adamdı. Gel gör ki milletvekili olduğu Aydın halkına bakıyor Kemalist Mahmut Esat bey; kaba saba, kıllı, Türk müziği dinleyen opera dinlemeyen, bale yapmayıp saçma halk dansları yapan garip bir halk. Beğenmiyor Mahmut Esat bey bu halkı. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olacak ama ya böyle bi millete de egemenlik verilir mi? (Alkışlar)

Bu millet medeni Fransız milleti gibi olsun. Doğru dürüst konuşmayı öğrensin, traş olsun, bale yapsın, opera dinlesin, ondan sonra egemenlik kayıtsız şartsız onun "belki" olabilir. Bu devlet bu halkı adam edecek, misyonu bu. Sadece adam değil! Hem adam olacak, hem Fransız gibi olacak, hem aynı zamanda Türk olacak, Müslüman olacak, Sünni olacak (bazılarınız sevindi tabi ben böyle diyince:) sevinmeyin arkadaşlar bir de laik olacak... (Alkışlar)

Şimdi Türk olacak dediğimiz zaman bir kere Kürtleri halletmen gerekiyor. Müslüman olacak dediğimiz zaman gayrimüslimleri halletmen gerekiyor. Sünni olacak dediğimiz zaman Alevileri halletmen gerekiyor. Laik olacak dediğimiz zaman da başörtülüleri dolayısıyla Müslümanları halletmen gerekiyor. Dikkat ederseniz başka kimse kalmadı. Yani memlekette başka türlü insan yok, ha bir de Mahmut Esat bey var. (Alkışlar)

Bu öyle bir devlet ki; bu şekilde herkesi adam etmeye çalışacaksa, yoğun bir baskı mekanizması kurmak dışında yolu yoktur bunun. Dolayısıyla 1923'te kurulan ve hala başımızda olan Kemalist devlet hepimizin başına sorun açmıştır, çok kanlı dönemler yaşamışısızdır. Pek çoğumuz öldürülmüş, mübadele edilmiş, göç ettirilmiş, dağlara çıkarttırılmış çünkü başka türlü hepimizle baş etmesinin yolu yoktur. Hiç birimizi beğenmiyor çünkü.

Şimdi ben devrimci olarak bu devletten memnun değilim, ben bu devleti değiştiricem. Bu yarın olmayabilir kusura bakmayın biraz daha örgütlenmem gerekiyor. Ama devrimcilik budur. Bunu değiştirirken bir yere kadar aranızda Müslüman arkadaşlarla, sosyalist olmayan arkadaşlarla, bu devletin şu halinden memnun olmayan herkesle beraber mücadele edeceğiz. Çünkü Abdurrahman bey çok güzel ifade etti; ayrı gayrı durduğumuz zaman hepimizin... nasıl bir ifade kuracağımı bilemedim. Hepimizle kolayca baş ediyor. Bir yere kadar beraber yürümemiz gerek. Bugün o yer 12 Eylül 2010'dur. Şu anayasa değişikliklerini geçirmek, 12 Eylül anayasasında ufak da olsa bir delik açmak gerek. Referandumdan sonra ben yine devam edeceğim. Bana çok iyi bir anayasa da yetmiyor. Çünkü o çok iyi anayasanın ardında yine Tsk olacak yine Yargıtay olacak ben devam edeceğim mücadele etmeye. Siz aranızda memnun olmayanlarınız o noktada durursunuz. Kavga da etmeyiz, birbirimizin üzerine boya atmaya da hiç gerek yoktur."

Hiç yorum yok: