9 Haziran 2011 Perşembe

Ne değişti Sayın "Demokrat"?

“Demokrat” Parti Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek, milliyetçi duruşuyla bilinen bir siyasetçidir. Uzun yıllar Kazakistan'daki Ahmed Yesevi Üniversitesinde mütevelli heyeti başkanlığı yaptı. Aynı yıllarda ve aynı ülkede Gülen cemaati de okullar açmaya başladı.

Kendi ifadesiyle; “1978'de İzmir'de Fethullah Gülen ile tanıştım” diyen Zeybek, cemaat ve faaliyetleriyle de Kazakistan yıllarında tanışmış. Önemli ve yararlı işler yaptığı için desteklemiş.

Gerçi 90’lı yılların başında Kırıkkale’de düzenlenen bir konferansta; “Ben kendisini hiç görmedim tanımadım ama dünyanın değişik yerlerinde okul açtıran bir Hocaefendi varmış.” demişti.

Fakat Namık Kemal Zeybek, 3 Haziran 2004'te Tercüman gazetesinde yazdığı bir yazıda cemaati Türkiye için zararlı bulduğunu ifade ediyor.

Aynı yazıda İmam Rabbani'nin güzel bir görüşünü aktarıyor Zeybek;

“Bir mesele hakkında bugün bir görüşüm olabilir. Yarın başka bilgiler elde edersem görüşüm değişebilir. Sonraki gün yeni bilgiler gelirse bambaşka bir görüşe ulaşabilirim. Bilimlik düşünce ve düşünce dürüstlüğünün gereği budur.”

Büyük imamın sözünün üstüne söz söyleyecek değiliz. Cemaatin iyi işler de yaptığını söyleyen Zeybek yazısını şöyle bitiriyor;

“Bugün Fethullah Gülen hareketi güçlenmiş ve siyasetçiler için kazanılması yararlı bir güç durumuna geçmiştir. Sonunda ben de bir siyasetçiyim. Etkili bir cemaatle ilgili olumsuz söz söylememek gerekir, diye düşünülebilirim. Ama iş öyle değil... Cemaatlerin siyasete karışmasını, hem din, hem de siyaset için zararlı buluyorum bu bir...

İkincisi, inandıklarını söylemekten çekinen siyasetçilerin ülkeye ve halka yararlı olmayacaklarına inanıyorum.
Dolayısıyla 1997'de Abant'ta yapılan toplantıda Devlet ile ilgili değerlendirmelerde eski komünist şimdi liberalist bir takım kişilerle aynı çizgide ve ortak anlayışta olduklarını gördüğümden beri bu hareketi Türkiye için zararlı buluyorum.
Diyalog adı altında yaptıkları ve Müslümanlar'ın misyonerler karşısındaki direnişini kıracağına inandığım çalışmaların Müslümanlık için zararlı ve İslam açısından yanlış buluyorum.
Amerika'yı Irak vahşetinden sonra bile desteklemelerini insanlık için zararlı görüyorum.
Rusça'nın baskısından kurtulmaya çalışan ve öz dillerine dönmek çabası içindeki Türk Cumhuriyetleri'nde açtıkları okullarda İngilizce eğitim yapmalarını zararlı sayıyorum.
Diliyorum ki bu yanlışlarından dönerler ve oluşturdukları gücü, yararlı duruma getirirler.
Diliyorum...”

Evet bunlar bir görüş ve düşüncedir. Tenkit etmiyor bilakis saygı duyuyorum.

Aynı Namık Kemal Zeybek, 19 Aralık 2009 tarihinde Radikal gazetesinde yazdığı yazıda ise Gülen'i ve cemaati göklere çıkarıyor;

“Tarihte büyük işler yapan milletimizin büyük işler yapmak yeteneğini yitirmediğinin açık göstergesidir bu okullar...
O zaman öyle diyordum, okullar hakkında hep böyle düşündüm ve bugün de aynı düşüncedeyim...
Hocaefendi'nin ve öğrencilerinin olağanüstü çabalarıyla oluşan kadroların gelecekte Türk dünyası, İslam dünyası ve insanlık dünyası için ‘çok önemli ve çok hayırlı hizmetlere’ zemin oluşturacağını düşünüyorum.
Hangi ‘hayırlı hizmetlere’ mi?
İslam’ın doğru ve aydınlık yüzü doğru temsil edilerek insanlığa gösteriliyor.
Bu az hizmet mi?”

İmam Rabbani'nin sözleri çerçevesinde bu yazdıkları gayet doğaldır. “Demokrat” Parti genel başkanının görüşleri 5 senede değişmiş olabilir.

Fakat burada aklıma bazı şeyler takıldı;

Cemaatin siyasete karıştığı söylemi bugün de hala tartışılmaktadır bu bir...

İkincisi; ben de inandıklarını söylemekten çekinen siyasetçilerin ülkeye ve halka yararlı olmayacaklarına inanıyorum.

1997'de Abant'ta eski komünist şimdi liberalist bir takım kişilerle, günümüzde ise en uç noktalardaki aydınlarla hem Abant'ta hem de Erbil'de toplanılıyor.

Zararlı bulduğunuz diyalog faaliyetleri aynı şekilde bugün de devam ediyor.

Amerika'da yaşayan Fethullah Gülen'in Amerikancı olduğu da bugün hala tartışılmaktadır.

Rusça'nın baskısından kurtulmaya çalışan ve öz dillerine dönmek çabası içindeki Türk Cumhuriyetleri'nde bugün hala İngilizce dersleri verilmektedir.

Yani Namık Kemal Zeybek'e göre cemaat yanlışlarından hala dönmemiş görünüyor.

Şimdi soruyorum;

“Demokrat” Parti Genel Başkanının hangi görüşü değişti de 2004'te zararlı bulduğunu 2009'de göklere çıkarıyor?

Yoksa kendi ifadesiyle; bu hareketin siyasetçiler için kazanılması yararlı bir duruma geldiği için mi bugünkü söylemleri değişti?

Hiç yorum yok: