20 Ocak 2010 Çarşamba

Yeni "yandaş"lar basına tanıtıldı

İlk yandaşımız ülkenin yetiştirdiği önemli aydınlardan (belki de en önemlisi) merhum Uğur Mumcu'nun oğlu Özgür Mumcu.
Demiş ki küçük bey;

"...Bu cinayeti kontrgerillanın işlediğini duysam şaşırmam. PKK’nın yaptığını duysam yine şaşırmam. Ama ben bu cinayetin bir İslamcı operasyonu olduğuna inanmıyorum."

Oldu mu bu laf şimdi bu?
Yapılır mı bu gül gibi Silivri eşrafına?
Sen bunu diyerek hükümetin ekmeğine yağ sürdüğünün farkında değil misin?
Bilmez misin sen her doğru her zaman söylenmez.
Ne gerek vardı şimdi bu açıklamaya?
Ne güzel de inanmıştık babanı öldürenlerin dîni duyguları nirvanaya ulaşmış şeriatçılar olduğuna?
Sen geldin şimdi bir avuç inciri berbat ettin!
Yoksa içkili miydin o açıklamayı yaparken?
İtiraf et her şeyi unutalım...

Listemizin ikinci ve son sırasında ise Hrant Dink'in oğlu Arat Dink var.
Babasının ölümünün 3. yıldönümünde Agos gazetesinin camından bir konuşma yaptı;
Dedi ki;

"...Bu ülkede 'Kafes Planı' diye bir plan çıktı ortaya. Orada 'Hrant Dink Operasyonu' deniliyor. Bütün ülke biliyor mu bunu? Bütün medya yazdı mı bunu? Orada sadece Hrant Dink Operasyonu mu diyor? Gayrimüslimlerin üzerine korku salmaktan bahsediyor."

Dink! Arat Dink!
Birader ne diye karıştırıyon şimdi kafesi falan?
"Hrant'ın katili Ergenekon çetesi" diye bağıran o kalabalık senden bunu duymak istese bile söyleme boşver!
Belki onu söylemesen ertesi gün Hürriyet gazetesindeki lümpenler seni köşelerine taşıyacaklardı. Ama sen ağzını tutamadın büyük bi fırsatı kaçırdın!
Yoksa sen de kafayı mı yedin Cem Karaca gibi?

Hiç yorum yok: