14 Ağustos 2009 Cuma

Darwin haklı galiba!

Bu adamlar evrimleşiyor. Ama beyin olarak...

Hani demiştik ya, "eskilerin solcuları şimdilerin Ergenekoncuları oldu" diye, şimdi de malum Kürt açılımıyla da görmüş olduk ki, eskilerin solcuları şimdilerin faşoları olmuş. Zamanında "Yaşasın halkların kardeşliği" diye bağıranlar, her fırsatta merhum Deniz Gezmiş'in idam sehpasında söylediği "Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği" diye nara atanlar şimdileri en kafatasçı faşistle aynı şeyleri düşünüyorlar.. İmkan olursa aynı saflarda da yer alacaklardır hiç şüphemiz yok.
Bu arkadaşlar yıllarca böyle bağırdılar. Faşistlerin Kürtlerle ilgili düşüncelerini de hep eleştirdiler. Hatta hakarete varırcasına aşağıladılar o insanları. Ama hiç bir zaman bir plan üretemediler bu konuyla ilgili.
Hep yapılan planları eleştirdiler. Zira bu arkadaşlar tarihinde hiçbir zaman iktidar olamadılar ki plan üretip uygulamaya koysunlar. Onlar hep eleştirdiler ama onu da beceremediler.
Çözüm çözüm derken biz çözdük bu adamları. Bu arkadaşlar "aklını cebine koy" politikasıyla iş yürütüyorlar.
Dinlemez, duymaz, görmez nato mermer nato kafa...
"Akp mi yapmış? Akp mi düşünmüş? O zaman işe yaramaz, geç." dediler, muhalefet etmeyi bile beceremediler.

Evet, bu ülkede bazı olgular evrimleşiyor. Dünya tersine dönmedi ama bazı kavramlar tersine döndü. Çağdaşlık, demokrasi, AB, insan hakları, azınlıklar, kültürel haklar gibi solun savunduğu değerleri öne çıkaran sağcı; milliyetçi refleksleri öne çıkanlar ise solcu oldu bu memlekette. Dünyanın hangi ülkesinde böyle bir gariplik var acaba?

Yazımı Zülfü Livaneli'nin sözleriyle bitiriyorum;

"Bugün Türkiye "fikir mi önemli, yoksa söyleyen mi" sorusuna cevap vermeye uğraşıyor. Yıllardır savunduğunuz fikirleri bir gün karşıtınız söylediğinde ne yapacaksınız? Bugün yaptıklarınızı mı?

Temel fikirlerinizden vazgeçecek misiniz? Yoksa karşıtınıza "bu söylediklerin doğru" mu diyeceksiniz? O mertliktir, mertlik de sizde yoktur.

Gerçek solun bu ülkede yıllardır savunduğu, uğruna bedel ödediği kavramları bugünün iktidarı dile getirdiğinde onlara karşı mı çıkılır, yoksa o kavramları dile getiren tutum desteklenir mi?

Esas soru bu.

Omurgalı bir insan olmanın gereği nedir?

Kimin söylediğine bakmadan doğru açılımları desteklemek mi yoksa giderek dünyaya kapanan, Mustafa Kemal'in devrimciliğinden ve "evrenselleşme" idealinden ayrılıp garip bir tutuculuk içinde kıvranan eski takımlara "bizdendir!" diye göz yummak mı?

AKP'nin karşı çıktığımız ve çıkmaya devam edeceğimiz birçok temel politikası var ama bu durum, her söylediğine gözü kapalı itiraz etmeyi gerektirir mi?

Siyah-beyaz bir dünyada mücadele kolay ama bu karmaşık durumda gelecek kuşaklar için doğru tavır almak epey zor değil mi?"

Aferin! Böyle devam edin. Gün gelir Akp, Afrikalı kara incilere ülkenin kapısını açarsa; o zaman da faşist damarınız tutar ve zenci düşmanı olursunuz siz. Yaparsınız bunu!